Uluslararası yarışmalarda ödüller kazanan Bahar Alan, zeytinyağı alırken mutlaka dikkat edilmesi gereken konuları sıraladı. Zeytinyağının bekledikçe faydası azaldığına dikkat çekerek, öncelikle hasat yılına bakılmasını önerdi.
Zeytin bahçelerinde yeni hasat dönemi hareketliliği başladı. Yeni sezon ürünleri raflardaki yerlerini almaya başlarken Türkiye’ye uluslararası yarışmalarda da ödüller kazandırmış zeytinyağı markası Nova Vera’nın kurucusu Bahar Alan, zeytinyağı satın alırken dikkat edilmesi gereken kriterleri sıraladı. Zeytinyağının bekledikçe bozulan bir ürün olduğuna dikkat çeken Alan, “Aldığınız ürünü 2 ay içinde tüketin” dedi.
ERKEN HASAT VE SOĞUK SIKIM
İlk olarak satın alınacak zeytinyağının üretim tekniğinin incelenmesi gerektiğine dikkat çeken Alan, “Erken hasat ve soğuk sıkım özelliğini arayın. Zeytinyağını mucize besin yapan, onun sağlığa faydalı bileşenleri yani ‘polifenol’ içeriğidir. Polifenoller erken hasat döneminde en yüksek düzeydedir, ağaçtaki zeytin olgunlaştıkça polifenolü azalır, içindeki yağ miktarı artar. Zeytinin doğru işlenmesi için ayrıca soğuk sıkım yapılması ve mümkün olduğunca az su kullanılması gereklidir. Çünkü polifenoller, uçucu ve suda çözünür yapıdadır, sıcak sıkım ve su ile yapılan sıkımlarda kolayca suya karışmakta ve yok olmaktadırlar. Erken hasat edilmiş ürünler soğuk sıkım ile işlendiğinde sağlık için çok faydalıdır” bilgisini verdi.
‘ZEYTİN KOKUSU İSTENMEYEN BİR KOKU’
İkinci olarak zeytinyağının satın alınmadan önce koklanması gerektiğini dile getiren Alan, “Zeytin kokusu sanılanın aksine zeytinyağında istenmeyen bir kokudur ve meyvenin fazla beklenerek sıkıldığını anlatır. Kokladığınızda mutlaka meyvemsi bir koku almanız, kötü koku almamanız gerekir. Taze meyve, taze çimen kokularını çağrıştıran ürünleri tercih edin. Pastel boya veya yağlı boyayı çağrıştıran kokular var ise bu yağın beklemiş olduğunu gösterir” dedi.
‘İYİ YAĞ ACILIK VE YAKICILIK HİSSİ OLUŞTURUR’
Üçüncü önemli noktanın zeytinyağının tadı olduğunu belirten Alan, “Zeytinyağını tadın ve dilinizin üzerinde hafifçe hava ile gezdirin. İyi bir zeytinyağının dilinizin yanlarında acılık ve boğazınızda yakıcılık hissi oluşturması gerekir. Bu yakıcılığın asitle herhangi bir ilgisi yoktur, içinde yüksek miktarda antioksidan olduğunu gösterir. Zeytinyağının sağlığa faydası, onarıcı ve gençleştirici etkisi buradan gelir” ifadelerinde bulundu.
Zeytinyağını satın alırken ürünün rengine bakılarak karar verilmemesi gerektiğini söyleyen Alan, “Yağın rengi ürünün kalitesini ifade etmez. Piyasada içerisine belirli maddeler eklenerek rengi değiştirilen hileli ürünler bulunmaktadır. Renk kriteri seçimde yanıltıcı olabilir” uyarısında bulundu.
‘2 AY İÇİNDE TÜKETİN’
Son olarak markası ve etiketi olan ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini ifade eden Alan, şöyle devam etti: “Bu ürünler Tarım ve Orman Bakanlığı’nca onaylı ürünlerdir. Satın alacağınız ürünün etiketini okumadan almayın. Zeytinyağının üretim ya da hasat yılı, dolum tarihi, son kullanma tarihi, coğrafi işaretini, elde edildiği zeytin çeşidini ve bölgesini etiket üzerinde arayın. Dolum tarihi yerine hasat yılını sorgulayın. Satın alacağınız zeytinyağının pet şişe yerine mutlaka koyu renkli bir cam şişede olmasına dikkat edin. Çünkü zeytinyağı şişesinden geçen ışık, ürün içindeki maddelerin çok kısa sürede bozulmasına sebep olur.
Zeytinyağındaki asit değerinin düşüklüğü zeytinyağının ne kadar iyi işlendiğine dair iyi bir göstergedir. Yüzde 0.3’ün altında asit değerine sahip zeytinyağları genel olarak iyi kalitededir. En önemlisi ise zeytinyağının bekledikçe bozulup işlevini kaybeden bir ürün olduğunu unutmayın. Tercihen aldığınız ürünü bir iki ay içinde tüketin.”