Ana Sayfa ZEYTİN SABUNU BİR ASIRLIK SABUNCULUK….

BİR ASIRLIK SABUNCULUK….

315
0

Sabuncu ailesinin sabun sektöründeki serüveni, dedeleri Mehmet Sabuncu’nun Rum sabun ustasından mesleği öğrenmesi ile başlıyor. Rahmetli Mehmet Sabuncu 1900 doğumlu ve 1935 ‘de Kuşadası’ndaki İtalyanlara ait bir sabun fabrikasında ustabaşı olduğu aile tarafından bilinmektedir.

Sabunculukta ve eski usul olan sergi sabunculuğunda ustabaşı olabilmek çok zaman ve hüner isteyen bir iştir. Aile; Dede Mehmet Sabuncu’nun bu işe 18 yaşında girmiş olduğunu baz alıyorlar, ancak çok daha önce, çocukluk yaşlarında girmiş olduğunu tahmin ediyorlar. 1918 yılında başlamış olduğu düşünüldüğünde, 2018 yılı Sabuncu ailesinin meslekteki 100. Yılına denk gelmektedir.

Dedeleri Mehmet Sabuncu’nun Kuşadası ve daha sonra Söke ‘deki meslek hayatı 1945’de eşinin vefatından sonra Aydın’a taşınması ile Aydın’da devam ediyor. Daha sonra dedeleri Mehmet Sabuncu evlatları ile ortak kollektif şirketine dönüştürmüş ve 1965 yılına kadar şirket sağlıklı bir şekilde ilerliyor.

O tarihe kadar babasının fabrikasında çalışıp yıllar içinde Aydın’daki diğer sabun fabrikalarında zaman zaman yevmiyeci olarak işlerini gören, aranan usta haline gelen babaları Bilal Sabuncu 1965 yılında Kollektif şirketten ayrılarak mahalle içinde kiraladığı damdan bozma bir yerde tek başına sabun imalatına başlıyor. Sermayesini yakın arkadaşı Hüdai Özalp ‘den alıyor. Sıfır sermaye ve kiralık bir yerden bugünlere gelişi ibretlik bir hayat hikayesi ve başarı öyküsü olarak görebiliriz.

Bilal Sabuncu Yağ ve Sabun Sanayii ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sabuncu tarafından başarı öyküsü şu şekilde anlatılıyor.

Bizler bu öyküye 1979 yılında abim Haluk Sabuncu ile birlikte dahil olmaya başladık. Bizler de çocukluğumuzda yaz tatillerinde babamızın yanında çalışarak vakit geçirdik. Okullar kapandığı zaman, ilk bir hafta tatil iznimiz olurdu, sonra babamızın yanına giderdik iznimiz o kadardı Akşam üzerleri arkadaşlarımız ile mahallede top oynardık, Abim ve ben babamızdan izin almak için her gün birbirimize” hadi artık izin al” der dururduk.

Seksenli yılların başlarına doğru babamızın İzmir Tariş hurdalığından aldığı çok iptidai makinalar ile makinalı sabun üretimi ile tanışmış olduk. Takip eden yıllarda yavaş yavaş yerli makinalar ile bunu biraz daha geliştirdik ve 1991 yılında ilk ihracatımızı Romanya’ya yaparak başladık. Daha sonra Irak devreye girdi ve İstanbul Karaköy’den Ukrayna ve Rusya pazarımıza ilave oldu.

İlk ihracata başladığımızda aracılara veriyorduk Onlar ihracatı yapıyordu 1994 yılında aile şirketine dönüştük ve Anonim Şirketi olduk. Daha sonra en küçük kardeşimiz Ali Ulvi Sabuncu’da ekibimize dahil oldu ve ihracat işimiz ile ilgilenmeye başladı.

Yıllarca ihracatta ilimiz içinde hep ödüller aldık. Bugün yüzü geçen çalışanımız ile dört kıtada yaklaşık altmış ülkeye ihracat yapıyoruz. Günümüzde artık ihracatın önemi her birey ve firma tarafından anlaşılmıştır. İhracat olmadan bizim kalkınmamız mümkün değildir.

Çok şükür meslekte 100 yılımızı geçtiğimiz yıl tamamladık. Babamız ikinci kuşaktı bizler üçüncü kuşak şimdi ise yavaş yavaş dördüncü kuşakta da devreye girmeye başladı.

Şirketlerin kurulması ve bunların yaşayabilmesi, çok ama çok çalışmak, dürüstlük ve mesleğe gösterilen ilgi ve saygıdan geçiyor. Ancak toplumumuzda gözden kaçan ve pek önemsenmeyen ancak firmaların ömürlü olabilmeleri için çok önemli bazı prensipler var. Bunları bizler hep büyüklerimizden görerek öğrendik.

Ayağımızı hep yorgana göre uzattık, gösterişten hep uzak durduk. Kredi kullandığımızda bu paranın bizim paramız olmadığını hiç unutmadık. Aydın’da internet üzerinden site kuran web sitesi oluşturan ilk üç firmadan biri olduk. Birinci kuşak dedemiz Mehmet Sabuncu ve babamız ikinci kuşak Bilal Sabuncu’nun çektikleri sıkıntıları bir an olsun bile unutmadık. Biz üçüncü kuşak olarak bize tanınan bu şansı hep bir adım daha öne götürmek için mücadele ettik, layık olmaya çalıştık.

Üçüncü kuşak olarak her firmada mutlaka uygulanması gereken Aile Anayasası kurallarını kararlaştırdık, İmza altına aldık ve karar defterimize işledik sicil gazetemizde yayınladık. Çok şükür bizler aramızda geçinmek ile ilgili en küçük sorunumuz olmamasına rağmen gelişen genişleyen Aile düzeni içerisinde ileride meydana gelebilecek durumlar için önlemler aldık. Bu Aile Anayasası, Şirket kurucularının, isteği ile olabilecek ve ailenin yapısına göre düzenlenecek bir kurallar zinciridir. Ülkemizde maalesef yüz yılı aşkın firma sayısı % 7 dir. Aileler genişledikçe ister istemez maddi bağlar, maneviyatın önüne geçmektedir. Buradan tavsiyemiz Şirketler mutlaka Aile Anayasasını oluşturmalıdır.

Son senelerde yıllık % 10 nun altına düşmeyen bir büyüme ivmemiz var, bunu bir adım daha ileriye taşımak için, hep birlikte, başta babamız ustamız kurucumuz Bilal Sabuncu olmak üzere çalışmaya devam etmekteyiz. Kardeşlerim, Amcam, Oğlum yeğenim ile hedeflerimizi her gün biraz daha yükseltip, hedefi yakalamak için uğraş ve çaba içerisindeyiz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz