Zeytin ve zeytinyağı üretimi 2022 yılında tarihi bir artış yaşadı. Zeytinde yüzde 71 artış ile 2,9 milyon ton, zeytinyağında ise yüzde 79 artış ile 421,7 bin ton üretim gerçekleşti. Türkiye’deki zeytin ve zeytinyağı üretimi üzerine Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
Zeytin ve zeytinyağı üretimi 2022 yılında tüm zamanların rekorunu kırarak zeytinde yüzde 71, zeytinyağında ise yüzde 79 artış yaşadı. Böylesine önemli bir artışın yaşanmasını neye borçluyuz?
Türkiye, zeytin ve zeytinyağında, dikim alanı ve üretim miktarı açısından dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alıyor. Özellikle son 20 yılda devletimizin zeytin ağacı dikimine verdiği destekler çerçevesinde yapılan dikimlerle ağaç varlığımız 90 milyondan 190 milyon düzeyine yükseldi. Yeni dikimlerin verime geçmesi ile birlikte rekoltemizde de önemli artışlar görmeye başladık. Önümüzdeki yıllarda daha da yüksek rekolteye ulaşmayı umut ediyoruz.
Diğer yandan, dünyada giderek artan tüketim de dikkate alındığında hâlihazırda ulaşılan 190 milyon adet ağaç varlığının daha da artırılması gerektiğine inanıyoruz. Ancak bunu yaparken sektörün ihtiyaçları dikkate alınarak özellikle alıcı pazarlarda talep gören iri taneli sofralık türlerin ve verimi yüksek yağlık tiplerin en yüksek verimi sağladıkları bölgelerde dikimlerinin sağlanması gerekiyor.
ÜRETİMDEKİ ARTIŞ SEKTÖR AÇISINDAN SEVİNDİRİCİ
Üretim rakamlarına baktığımızda Türkiye sofralık zeytinde dünyada ilk sıraya, zeytinyağında ise İspanya’dan sonra ikinci sıraya yükseldi. Bu durum ülke ekonomisine nasıl yansıyacak, hedeflenen ihracat rakamları hakkında bilgi verir misiniz?
Üretim rakamlarımızdaki artış sektörümüz açısından çok sevindirici bir gelişme. Bu çerçevede, 330 milyon zeytin ağacına ev sahipliği yapan en önemli üretici ülke İspanya’nın 1950’lerden itibaren izlediği zeytinciliğe ve turizme dayalı büyüme modeli ve elde ettiği başarılı sonuçlar mutlaka incelenmeli. Ülkemizin, sadece zeytin ve zeytinyağı sektöründen elde edebileceği döviz gelirinin 5 milyar dolar düzeyine çıkartılması, piyasa dengelerinin sağlanması ve üretici ile ihracatçıya sağlanan desteklerin artırılması durumunda giderek artacak olan zeytinyağı tüketimi ve ihracatı ile bitkisel yağ ithalatına ve tüketimine de sağlıklı bir alternatif sunulmuş olacak.
ÜRETİMİN ARTMASI SÜREKLİLİĞİ BERABERİNDE GETİRİYOR
Zeytin üreticisi bu rekor üretim artışından nasıl etkilendi? Yıllık kazancı geçen yıllara göre aynı oranda arttı diyebilir miyiz?
Ülkemizde zeytin üreticisinin en önemli sorunlarının başında üretimdeki girdi maliyetlerinin yüksekliği ve bunun sonucunda oluşan yüksek ürün fiyatları geliyor.
Sektör olarak beklentimiz, çiftçinin girdi maliyetlerinin düşürülmesi ve sonuç olarak ürün fiyatlarının rakip üretici ülkelerle uyumlu hâle getirilmesi. Bu sayede, hem iç piyasada tüketici uygun fiyata sağlıklı zeytin ve zeytinyağına erişebilecek, hem de ihracatçımız dünya piyasalarına sunmak üzere sürdürülebilir markalar yaratabilecek.
Ülkemizde üretim alanlarının ortalama büyüklüğü İspanya, İtalya gibi rakiplere kıyasla çok düşük düzeyde ve engebeli coğrafi yapı üretim ve hasatta zorluklar çıkarıyor. Bu da üretimde ölçek ekonomisinin sağlanmasını engelliyor, üretim maliyelerini artırıyor, rekabetçi fiyatlardan ham madde teminini engelliyor.
Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağı sektöründe dünya genelinde domine eden bir oyuncu olabilmesi için üretimde sürekliliğin ve verimliliğin olması gerekiyor. Dünyada zeytin ve zeytinyağı sektörünü İspanya domine ediyor. Bunun en önemli nedeni de dünya genelinde 3,2 milyon ton seviyesindeki zeytinyağı üretiminin yarısını tek başına gerçekleştiriyor olması.
İhraç pazarlarında var olabilmeniz için ürün arzınızın sürekliliğini sağlamanız gerekiyor. Sürekliliği sağlamanın yolu üretimi artırmaktan geçiyor.
TARIM VE ORMAN BAKANLIĞININ VERDİĞİ DESTEKLER ÜRETİCİ İÇİN BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR
Tarım ve Orman Bakanlığının zeytin üreticisine sağladığı önemli destekler de var. Örneğin mazot ve gübre desteği 3-4 kat artırılarak dekar başına 25 TL’den 84 TL’ye çıkarıldı. Bu desteklemelerle ilgili neler söylemek istersiniz?
Şu an zeytinyağında üreticiye verilmekte olan kg başına 80 kuruş ve dane zeytinde 15 kuruş. Tabii ki üreticiler olarak bu rakamın artmasını isteriz. Verilecek primlerin hasat dönemi başlangıcı olan eylül-ekim aylarında açıklanması ve ödemelerin daha erken gerçekleştirilmesi, piyasadaki arz talep dengesinin oluşabilmesi ve üreticinin önünü görebilmesi için büyük önem arz ediyor.
Uluslararası rekabette gücümüzün artırılması için üretimin bahçeden işletmeye ve nakle kadar geçen tüm aşamalarında, girdi maliyetlerimizin daha rekabetçi olabileceğimiz seviyelere çekilmesi gerekiyor. AB üyesi üretici ülkelerle rekabet edebilmemiz için üreticilerimize yönelik desteklerin artırılması, mekanik tarım ve hasadın daha fazla desteklenmesi, kırsalda yaşayan özellikle genç çiftçilerin daha fazla desteklenmesi, büyük ölçekli zeytin plantasyonu yatırımlarının da destek kapsamına alınması, TARSİM kapsamına aşırı sıcakların, ani ve yoğun yağışların getirdiği ürün kayıplarının dâhil edilmesini bekliyoruz.
YENİ SEZONDA ZEYTİNDE YÜZDE 65’LİK, ZEYTİNYAĞINDA YÜZDE 89’LUK ARTIŞ BEKLENİYOR
Zeytin üretiminde en çok artış hangi bölgelerde sağlandı? Genel bir üretim artışından söz etmek mümkün mü?
Ülkemizin son 5 sezon rekolte ortalamasına baktığımızda, sofralık zeytinde 446 bin ton, zeytinyağında ise 222 bin ton ortalama üretim olduğunu görüyoruz. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi rekolte tahmin raporuna göre önümüzdeki 2022-2023 sezonunda 730 bin ton sofralık zeytin ve 420 bin ton da zeytinyağı rekoltesi öngörülüyor. Son 5 sezonun ortalamasıyla mukayese ettiğimizde sofralık zeytinde yüzde 65’lik, zeytinyağında ise yüzde 89’luk bir artış demek bu. Genel anlamda çok büyük bir artış söz konusu. Bu rakamlara ulaşmamız durumunda Türkiye tarihinde ilk kez rastlanan bir tabloyla karşı karşıya kalacağız demektir.
ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI KALİTEMİZ DÜNYA STANDARTLARINDA
Diğer zeytin üreticisi öncü ülkelerle kıyasladığımızda zeytin ve zeytinyağı kalitemiz hakkında neler söylersiniz?
Türkiye, dünya zeytin ve zeytinyağı üretiminde önemli üretici ülkeler arasında yer alıyor. Kalite olarak da çok üst düzeyde ürünlerimiz mevcut. Zeytinyağlarımızın son yıllarda uluslararası kalite yarışmalarından aldıkları ödüllerle dünya seviyesinde olduğu kanıtlandı. Uluslararası arenada bilinilirliğimiz her geçen sene artıyor. Ancak şu da unutulmamalı; zeytinyağında kalite, miktarda azalış ve dolayısıyla daha maliyetli üretim anlamına gelir. Bu nedenle yüksek kaliteli ve katma değerli üretim için verilen destekler hayati önem taşıyor.
2023 zeytin üretim ve ihracat hedefleri hakkında okurlarımızı bilgilendirir misiniz?
2023 yılı için 650 bin ton zeytinyağı, 1,2 milyon ton sofralık zeytin rekoltesi hedefi belirlenmişti. Bu sezon rekoltede yaşanan artışla birlikte bu rakamlara bir miktar yaklaştık ancak hâlâ önümüzde alınması gereken ciddi bir yol var.