Zeytindostu Derneği, zeytinyağında taklit ve tağşiş ile mücadeleyi tüketicileri kaliteli zeytinyağı konusunda bilinçlendirerek sürdürüyor.
Zeytindostu Derneği zeytinyağında taklit ve tağşiş ile mücadeleyi tüketicileri kaliteli zeytinyağı konusunda bilinçlendirerek sürdürüyor. Bu kapsamda Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda (EBSO) Zeytinyağı Farkındalık ve Tadım Eğitimi düzenleyen derneğin alanlarında uzman yöneticileri katılımcıları doğru hasat ve üretim teknikleri, zeytinyağının sağlığa faydaları ve zeytinyağı tadımı konusunda bilgilendirdiler.
Toplantıda gıda ile mücadele konusuna değinen Zeytindostu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fügen Durlu Özkaya, hileli ürün üretip piyasaya sürerek insan sağlığını tehlikeye atanlarla, hapis ya da ağır ekonomik yaptırımlar gibi cezalarla mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.
“TAĞŞİŞ YAPANIN ÜRETİM İZNİ İPTAL EDİLMELİ”
Zeytinyağında 50’den fazla markanın bakanlığın açıkladığı taklit ve tağşiş listesinde yer aldığını hatırlatan Zeytindostu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Özkaya, mevcut cezaların gıda sahtecilerini caydırmakta yetersiz kaldığına işaret ederek, cezaların ağırlaştırılması gerektiğini dile getirdi. Bazı firmaların para cezası için bütçe ayırarak sahteciliğe devam ettiğini kaydeden Özkaya şunları söyledi:
“Sahtecilerin taklit ve tağşişi ayrı bir sektör haline getirmesini önlemek, insan sağlığını ve dürüst firmaları korumak için cezaların artırılmasını sektör olarak bekliyoruz. Bu suçta ısrarcı olanlara hapis cezası uygulanması, üretim izinlerinin iptal edilmesi, farklı markalarla sahteciliğe devam etmesinin önlenmesi gibi hukuksal düzenlemelerin bir an evvel Meclis’e getirilmesini istiyoruz.”
‘ZEYTİNYAĞINDA EZBERLER BOZULDU’
Eğitimde bir sunum yapan Prof. Dr. Fügen Özkaya zeytinyağı satın alırken sahip olduğumuz ezberlerin bazılarının yanlış olduğunu söyledi. Zeytinyağının rengi, buzdolabında donup donmaması gibi bazı noktalarda doğru bilinen yanlışlar olduğunun altını çizen Özkaya bunlara şöyle açıklık getirdi;
“Zeytinyağının rengi bizim için bir kalite kriteri değildir. Yağın renginin koyu yeşil olması kaliteli olduğunun ispatı değildir. Yağın rengini hasattan sıkım tekniğine kadar çeşitli unsurlar belirler. Bu nedenle duyusal analiz yaparken tadım yapılan bardaklar koyu renktedir.
Diğer yandan yakıcılık yüksek asit işareti değildir. Zeytinyağının boğazın üst kısmında ve dilimizde acılık ve yakıcılık yapması yağın yüksek asitli olduğunu göstermeyeceği gibi duyusal açıdan olumlu özelliklerdendir. Yağın içindeki antioksidanların varlığının işareti olan yakıcılık bir kusur değildir. Ancak yakıcılık yemek borumuzda hissediliyorsa bu olumsuz bir duyusal özellik olarak kabul edilir.”
ZEYTİNYAĞI DONAR MI DONMAZ MI?
Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Dilşen Oktay da, kamuoyunda gerçek zeytinyağının buzdolabında donacağı şeklinde hatalı ve yaygın bir kanı olduğuna da değinerek “Zeytinyağının donmaması zeytinyağının kalitesiz ya da hileli olduğunu göstermez. Farklı yağlarla karıştırılmış yağlar da buzdolabında donabilir. Donup donmaması zeytinyağının hakiki olup olmadığının işareti olamaz. Yeni sıkılmış ama buzdolabında donmayan zeytinyağı da var” diye konuştu.
PLASTİK AMBALAJ TEHLİKE SAÇIYOR
Zeytinyağı ambalajı konusunda bilgiler veren Yönetim Kurulu Üyesi Atilla Totoş ise, zeytinyağının ışık geçirgenliği olmayan koyu cam şişelerde hava, ısı ve ışıktan korunarak saklanması gerektiğinin altını çizdi.
Zeytinyağının plastiği çözme özelliği olduğunu vurgulayan Totoş, “Pet şişeler sağlık için birer atom bombasıdır. Yıllar önce Almanların ulaştığı bilgi, ftalatların güneş gören ortamda suya geçebileceğidir. Plastik şişe gölgede bile olsa zeytinyağı iyi bir çözücü olduğu için zeytinyağına ftalatlar geçmektedir. Ftalatlar, erkek çocuklarında kadınlık hormonu gibi çalışır, meme irileşmesi ve obeziteye sebep olur. Bu yüzden plastik şişeleri zeytinyağına asla dokundurmuyoruz.” ifadelerini
kullandı.
Eğitimin ardından 37 katılımcıya sertifikaları verildi.